YURTSEVER HALKIMIZA VE DEMOKRATİK GÜÇLERE!

Kürdistan Özgürlük Hareketi ve Kürt halkı olarak, muzaffer 14 Temmuz 1982 Büyük Ölüm Orucu Direnişinin kırkıncı yıldönümünü yaşıyoruz. Her türlü köleliğe ihanete ve teslimiyete karşı tarihi özgür yaşam kararının verildiği gün olan 14 Temmuz’u, “Ulusal Onur Günü” olarak kararlaştırmış bulunuyoruz. Bu temelde, başta Önder Apo olmak üzere tüm yoldaşların, halkımızın ve dostlarımızın ‘Ulusal Onur Gününü’ kutluyor, 41’inci 14 Temmuz Direniş yılında üstün başarılar diliyoruz. Hareket ve halk olarak bize bu onuru kazandıran ve yaşatan Mehmet Hayri Durmuş, Kemal Pir, Ali Çiçek ve Akif Yılmaz’ı saygı, sevgi ve minnetle anıyoruz. Amaçlarını başarma ve anılarını yaşatma sözümüzü yineliyoruz.

Bilindiği gibi, kırk yıldır özgürlük adına Kürdistan’da yaratılan tüm değerler, 1982 Büyük Zindan Direnişi temelinde kazanılmış bulunuyor. 1982 Newrozunda Mazlum Doğan tarafından başlatılan ve 17 Mayıs’ta Dörtler tarafından geliştirilen tarihi Zindan Direnişini ideolojik zafere taşıyan da 14 Temmuz Büyük Ölüm Orucu Direnişi oluyor. 12 Eylül 1980 faşist-askeri rejimine karşı özgürlük ve demokrasi için büyük direniş kararı, bu biçimde Diyarbakır zindanında verilmiş bulunuyor. Sonrası bu tarihi kararın zindanda, dağda, şehirde, yurtdışında gerilla ve halk direnişi olarak hayata geçirilmesidir.

Bu noktada Önder Apo şunu söyledi: Mahirlere, Denizlere, İbrahimlere verdiğimiz sözün gereği olarak Grup olduk, Haki’ye verdiğimiz sözün gereği olarak PKK’yi kurduk, Mazlum’a verdiğimiz sözün gereği olarak ülkeye geri dönüşü sağladık, 14 Temmuz Direnişine verdiğimiz sözün gereği olarak da 15 Ağustos 1984 Gerilla Atılımını başlattık. O halde 15 Ağustos Gerilla Atılımı çerçevesinde kazanılan her şeyin temelinde esas olarak 14 Temmuz Büyük Ölüm Orucu Direnişi vardır. Kürdistan’da özgürlük adına son kırk yılda kazanılan her şey bu tarihi karar temelinde geliştirilen mücadeleyle elde edilmiştir.

Genelde 1982 Büyük Zindan Direnişi, özel olarak da 14 Temmuz Büyük Ölüm Orucu Eylemi, Kürdistan özgürlük mücadelesinin çizgisini ve tarzını belirlemiştir. Ülkenin ve halkın özgürlüğüne duyulan büyük bağlılık, Önder Apo gerçeğine duyulan sarsılmaz inanç, gösterilen büyük cesaret ve fedakârlık, tarih karşısında duyulan derin sorumluluk ve görev bilinci, söz konusu çizginin temel özellikleri olmuştur. ‘Mezar taşıma borçlu yazılsın’ derken Mehmet Hayri Durmuş, ‘Ben bu harekette zaferi görüyorum’ derken Kemal Pir, işte bu gerçeği ifade etmiştir. Bu gerçek devrimcilik ve yurtseverlik çizgisi kırk yıldır Kürt halkını eğitip bilinçlendirmiş, örgütlemiş ve eyleme çekmiştir. Faşist, sömürgeci ve soykırımcı zihniyet ve siyasete karşı her koşulda direnmeyi ve kazanmayı öğretmiştir.

Hareketimiz ve halkımız bugün de 14 Temmuz Çizgisinde direnmekte ve kazanmaktadır. Üç aydır Zap, Avaşin ve Metina’da tarihin en amansız ve anlamlı direnişini yürüten Kürdistan Özgürlük Gerillası, kendine 14 Temmuz Büyük Ölüm Orucu Çizgisini esas almaktadır. Dikkat edilirse, 14 Temmuz Çizgisinde olduğu için her yerde ve her koşulda direnmekte ve AKP-MHP faşizmine öldürücü darbeler vurarak kazanmaktadır. Bu temelde Zap’ı, Avaşin’i ve Metina’yı, bir bütün Kürdistan’ı AKP-MHP faşizmine, faşist-soykırımcı zihniyet ve siyasete mezar etmektedir. Kürt halkının ve özgürlük gerillasının yenilmez gücünü tüm insanlığa göstermektedir. Kürt halkının ve insanlığın en büyük ve anlamlı kahramanlık destanlarını yazmaktadır.

Bu temelde Zap, Avaşin ve Metina başta olmak üzere tüm Kürdistan’da tarihin en anlamlı özgürlük savaşını yürüten HPG ve YJA-Star gerillalarını bir kez daha selamlıyor, 14 Temmuz Çizgisinde kazandıkları büyük başarılardan dolayı hepsini yürekten kutluyoruz. Bu kutsal direnişin tüm kahraman şehitlerini saygı, sevgi ve minnetle anıyoruz. Özellikle özgürlüğün keskin kılıcı olarak her alandaki direnişe öncülük eden ve en zor koşullarda büyük başarılara imza atarak Kadın Özgürlük Devriminin zaferini müjdeleyen YJA-Star komuta ve savaşçı gücünü selamlıyor, başarılarının devamını diliyoruz.

Yine dört parça Kürdistan’da ve yurtdışında kesintisiz bir direniş içinde olan yurtsever halkımız ve devrimci-demokratik dostlarımız da 14 Temmuz Direniş Çizgisinde mücadele etmekte ve kazanmaktadır. Mazlumların, Kemallerin, Hayrilerin, Sakinelerin kırk yıl önce Diyarbakır zindanında geliştirdikleri tarihi direniş, bugün her alanda mücadele eden kadınlar, gençler ve tüm emekçi halklar için ilham ve etki kaynağı olmaktadır. Bu temelde, Önder Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğünü hedefleyen Dem Dema Azadîyêye hamlemiz her alanda ve her geçen gün gelişmektedir. Gösterdikleri bu net ve mücadeleci tutumlarından dolayı, başta kadınlar ve gençler olmak üzere tüm yurtsever halkımızı ve devrimci-demokratik dostlarımızı da selamlıyor, her zaman yüksek başarı diliyoruz.

Tarihi 14 Temmuz Büyük Ölüm Orucu Direnişinin 41’inci yılını Hareket ve halk olarak işte böyle karşılıyoruz. 41’inci yılda da 14 Temmuz Çizgisinde güçlü direnip büyük kazanacağımızı belirtiyoruz. Çok açık ki, AKP-MHP faşist diktatörlüğünün yıkılacağı ve tarihe gömüleceği yıla girmiş bulunuyoruz. Bu yılın tehlikelerle dolu olduğu kadar, imkânlarla da dolu olduğunu çok iyi görüyoruz. İmkânları doğru kullanıp tehlikeleri önleyerek, Özgür Kürdistan ve Demokratik Türkiye’yi mutlaka yaratacağımızı belirtiyoruz. Bu noktada, başta ABD ve Avrupa Devletleri olmak üzere tüm NATO güçlerini ve diğer devletleri, çökmekte olan AKP-MHP faşizmini destekleyerek Kürt soykırımına daha fazla ortak olmamaları konusunda uyarıyoruz. Yine başta KDP olmak üzere tüm işbirlikçi Kürtlerin de AKP-MHP faşist-soykırımcı saldırılarına daha fazla alet olmamaları gerektiğini belirtiyoruz. Zira bu tür güçler ne yapsalar da AKP-MHP faşizmi yine de yıkılacak ve o zaman enkazın altında kendileri de kalacaklardır.

Son zamanlarda Türkiye’deki bazı egemen çevreler tarafından İmralı’daki durum ve Önder Abdullah Öcalan üzerine çeşitli spekülasyonlar yapılmaktadır. Bunları büyük bir dikkat ve öfkeyle takip ediyoruz. Bu durumun bir boyutu, kuşkusuz spekülasyon sahiplerinin de Önder Apo gerçeğine ne kadar muhtaç olduğunu gösteriyor. Bu tür çevrelerin, Kürdistan Özgürlük Hareketinin sözde bölünüp parçalanmasından medet umacak kadar zayıf duruma düşmüş olduklarını ortaya koyuyor. Fakat bunlar birer gerçek olsa da, ortaya atılan spekülasyonları biz, Önder Apo üzerindeki baskı ve şantajın daha da yoğunlaştırılmış olması olarak anlıyoruz. Bu temelde de tüm halkımızı ve dostlarımızı, daha duyarlı olmaya ve İmralı işkence ve tecrit sistemine karşı mücadeleyi daha da geliştirmeye çağırıyoruz.

Çöküş süreci hızlansa da AKP-MHP faşizminin can çekişme kabilinden baskı, terör, katliam ve işgal saldırılarını daha da geliştirmeye çalışacağı açıktır. Medya Savunma Alanları başta olmak üzere, söz konusu saldırılarını Maxmur, Şengal ve Rojava Kürdistan’a yönelik daha da artırabilecektir. Özellikle Kuzey ve Doğu Suriye topraklarına yönelik yeni işgal saldırılarını gündeme getirebilir. Buna karşı her alandaki halkımızın ve özgürlük güçlerinin gereken tedbirleri daha fazla alması ve faşist-soykırımcı düşmana karşı daha mücadeleci olması gerektiğini belirtiyoruz. Özellikle Kuzey ve Doğu Suriye halklarının ve özgürlük güçlerinin, olası bir yeni işgal saldırısına karşı başarılı bir direniş geliştirerek düşmana geçit vermeyeceğine inanıyor; dört parça Kürdistan ve yurtdışındaki halkımızın ve demokratik dostlarımızın desteğinin kendileriyle olacağını bilmelerini istiyoruz.

Bunlar temelinde, bir kez daha ‘Ulusal Onur Gününü’ kutluyor ve bu tarihi günün yaratıcılarını saygı ve minnetle anıyor; başta kadınlar ve gençler olmak üzere tüm yurtsever halkımızı ve demokratik dostlarımızı 14 Temmuz Direniş Çizgisini doğru ve yeterli anlamaya ve bu çizgi temelinde AKP-MHP faşizmini yıkma mücadelesini her alanda daha çok geliştirmeye çağırıyoruz!

Yaşasın 14 Temmuz Direniş ve Zafer Ruhu!

Bijî Rêber APO!

                                                                                                                                                                                                                                                9 Temmuz 2022

   PKK YÜRÜTME KOMİTESİ