YURTSEVER HALKIMIZA VE DEVRİMCİ-DEMOKRATİK DOSTLARIMIZA!

PKK gerçekliğinde şehadet; fikir, felsefe, düşünce ve ideolojinin hakikatini ifade eder. PKK’de şehit olmak, en temiz ve kutsal yaşamın yeniden yaratılışıdır. Egemenlere karşı emsalsiz direniş çizgisi, aynı zamanda ezilen halkların özgürlük özlemini ve iddiasını da ifade etmektedir.

Bu hakikatte Egîd ve Kürt halkının kahramanları, soykırımın pençesinde olan bir halkın geçmişi ve özgür geleceği için ülkenin dağlarında sürekli eşsiz bir mücadeleye veriyor ve bunu zirveye taşıyor. Gerilla her yerde düşmana ağır darbeler vuruyor. Halkımız bilmeli ki AKP-MHP faşizmi çökmekte ve bu çöküşü hazmedemediği için her zaman halkımızın mezarlarını hedef alıyor.

Şehitlerimizin bedenlerini her zaman kendi kirli politikaları için özel savaş stratejisi haline getiriyor; yıllarca yanlarında tutuyor ve değerli ailelerimize kargo ile gönderiyor.

Bunu ilk olarak yoldaşımız Egîd Îpek üzerinden yaptılar. Mahsum Aslan’ın ailesi DNA örneklerini vermesine rağmen, üç yıl sonra aileye başvuruyor ve cenazeyi kargo ile gönderiyorlar.

Hiçbir din de insanlık böyle bir dehşetle karşılaşmadı. Halkımızın başına gelen katliamlar ve trajediler sadece Konya olayı ile ilgili değildir. Her iki arkadaşımız da Amedli'dir ve Dersim’de şehadete ulaştılar. Başta Dersim ve Amed halkımız olmak üzere tüm özgürlük yanlısı insanlık bilmeli ki, bu sıradan bir olay değildir. Nasıl ki Dersim serhildanında insanlar cenazelerin yanından geçemiyorduysa, bugün de aynı zihniyet hakimdir. Halkımızın geçmişi ve geleceğinin ağır acılarla ortadan kaldırmak istiyorlar. Böyle bir ferman henüz yerine getirilmediyse, gerillaların yıllarca verdiği mücadele ve kahramanlıklarının sayesindedir.

Halkımızın özürlüğü için mücadele eden şehitlerin cenazeleri bazen kargoyla gönderiliyor, çoğu zaman mezarlarından çıkarılıyor ve bilinmeyen yerlere götürülüyor. Şu iyi anlaşılmalı, soykırımcı, katliamcı, Kürt düşmanı Türk devletinin halkımızın en kutsal değerleri, yani kahraman şehitlerimize karşı bu şekilde ahlaksız, insanlık dışı uygulamaları, önünde Önder Apo’ya yönelik ağır tecrit ve halkımıza yönelik faşizan saldırılardan bağımsız değildir. Bu hiçbir şekilde kabul edilmemeli ve sıradan ele alınmamalı. Eğer halkımız ‘kahraman gözbebeklerimiz dünümüz, bugünümüz ve yarınımızdır’ diyorsa, her yeri direniş alanlarına çevirmeli. Şehitlerimize sahip çıkmak, halkımızın geçmişi ve geleceğine sahip çıkmaktır.

Mahsum Aslan yoldaşımızın ailesi şahsında tüm şehit ailelerine ve yurtsever halkımıza başsağlığı diliyor, yoldaşları olarak mücadelelerini özgürlük ve zafere kadar götürme sözünü veriyoruz.

Firaz Paramaz kod adlı Mahsum yoldaşımız genç yaşlarda halkının özgürlük mücadelesinde görevlerini büyük bir kahramanlıkla yerine getirdi. 

PKK Şehit Çalışmaları Komitesi’nin ‘Onurumuzu koruyoruz’ çağrısı çerçevesinde, tüm halkımızı bu onursuz politikalar karşısında onurumuzu koruma mücadelesini yükseltmeye çağırıyoruz.

 

6 Ağustos 2021

PKK ŞEHİT AİLELERİ DAYANIŞMA KOMİTESİ